Keyifli bir pazar sabahından herkese günaydın!
Dünyada gündemimiz ortak; koronavirüs, normalleşme, yeni normal. En çok da şu kelime grubu ilgimi çekiyor, “yeni normal”.
Yeni normal kelimelerini telaffuz ederken hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını bilmek korku verici değil mi? Endişelenmiyor musunuz?
Bu hafta yeni normali düşünmeye başladığımda önceki davranışlarımı göz önüne aldım ve öyle düşünmeye başladım. Şimdi sizlerle bir koronavirüs sonrası testini başlatmak istiyorum.
Karantinadan önce en son ziyaret ettiğiniz Starbucks’ı hatırlıyor musunuz? Bugün aynı kahve dükkanına gittiğinizde baristanızın hazırlayıp eliyle kapattığı kahveyi gönül rahatlığıyla içebilecek misiniz?
En son hangi metroya bindiğinizi hatırlıyor musunuz? Bugün işe/okula gitmek için tıklım tıklım toplu taşımaya binebilir misiniz?
Diyelim ki tıklım tıklım olmayan bir otobüse bindiniz. Otobüsü ani bir fren yaptı ve sarsıldınız. Otobüsün demirlerinden tutabilir misiniz?
Nakit ihtiyacınız doğdu ve ATM’den para çekmeniz gerekiyor. Bugünden sonra ATM’den QR ya da benzeri bir teknoloji olmadan tuşlayarak para çekebilir misiniz?
Bugünden itibaren nakit paraya gönül rahatlığıyla dokunabilir misiniz?
En son Jolly Joker’de gittiğiniz o tıklım tıklım keyifli konseri hatırlıyor musunuz? Şimdi bugün aynı konsere aynı şekilde gidebilir misiniz?
Peki ya geçmişten günümüze taşınan el öpme kültürü. Bugün bayramlarda büyüklerinizle buluştuğunuzda hala ellerini öpebilecek misiniz?
Yeni biriyle tanıştığınızda ya da eski bir arkadaşınızla karşılaştığınızda tokalaşabilecek misiniz? Bir cesaret tokalaştınız, elinizi yıkayamadan bir kahve içebilecek misiniz?
En son gittiğiniz arkadaşınızın düğününü hatırlıyor musunuz? Bugün bir arkadaşınızın düğününde içiniz rahat bir şekilde yer alabilecek misiniz?
İşte bu sorular ve nicesini sorduğumuzda koronavirüs aşısı bulunana kadar ‘yeni normale’ emanetiz. Her ne kadar yeni normal olarak telaffuz edilse de, yeni normalin geçici bir süreç olduğunu düşünürken, kim bilir sosyal mesafeli yaşamanın hayat kalitesini arttırdığını görürsek yeni normalde gönüllü olarak kalıcı mı oluruz, göreceğiz.
Haftaya yeni bir yazıda buluşmak dileğiyle.