Günaydın, günaydın, günaydın…
Keyifli bir İstanbul sabahından tüm okuyucularımıza merhaba. 🙂
Daha önce uçak seyahatiniz sırasında mobil cihazınızın hücresel ağını kullanmaya çalıştınız mı? Ben yaptım, siz yapmayın. Sonrasında başınıza neler geleceğini anlatıyorum…
Geçtiğimiz Kasım ayında İstanbul’dan Antalya’ya uçakla bir seyahat gerçekleştiriyordum. Uçağımız Türk Hava Yolları’nın en yeni ve en teknolojik donanımlı uçaklarından Airbus A350 idi.
Yakın takipçilerimiz tahmin edecektir, içinde teknoloji barındıran her şeyi irdelemekten büyük keyif alıyorum. Bu kez de Airbus A350’nin uçak içi eğlence sistemini yakından incelemeye başladım, tüm ekranlarına girdim; buglar buldum, oldukça keyifli bir yolculuk oluyordu.
Sonra mobil cihazım ile uçaktaki WiFi ağına bağlanmaya çalıştım, bağlanıp hızını test etmek istedim fakat uçağın WiFi ağına katılamadım.
WiFi ağına katılamayınca, uçak teknolojik belki hücresel çalışıyordur, diye düşündüm ve mobil cihazımın uçak modunu kapattım. Bu sırada otomatik olarak zaten Vodafone operatörüne bağlanmaya çalışır diye beklerken bir anda tüm WhatsApp mesajları ve diğer bildirimler gelmeye başladı.
Bir an çok mutlu oldum, sonunda yıl 2020 mobil cihazlarımızı uçaklarda dilediğimiz gibi kullanabiliriz derken, o mesaj geldi.
Tabi ben bu mesajı okuyana kadar kim bilir kaç 20 MB ile buluşmuştum.
Neler oluyor?
Sonrasında bu kişisel deneyimi sizlerle buluşturmadan önce araştırmaya başladım.
AeroMobile ve On Air gibi havada mobil cihazlarımızı kullanmaya imkan sağlayan operatörler de varmış. Yani ben mobil cihazımı kullanmaya çalıştığım sırada AeroMobile operatörüne bağlandım ve Vodafone’da yurt dışı tarifesi uygulamaya başladı.
Eğer cihazımın hücresel ayarlarındaki Uluslararası Dolaşım seçeneğini kapalı tutsaydım, muhtemelen faturama herhangi bir ek ücret yansımayacaktı.
Bu durumun uçağa vereceği zararı ise şöyle bir araştırdığımda; bugüne dek açık olan mobil cihaz nedeniyle bir uçak kazası gerçekleşmemiş, umarız gerçekleşmez de.
Eski bir Boeing mühendisi şöyle açıklıyor;
Mobil cihaz kullanımı sırasında gelen sinyaller özellikle iniş ve kalkış gibi karmaşık işlemler sırasında pilotun dikkatinin dağılmasına neden olabilir. Bu işlemler pilotun tam konsantrasyonunu gerektiriyor, bu süreçte diğer sinyaller ile pilotun dikkatinin dağılmasını riske edemeyiz.
Önce uçuş güvenliğimiz sonra da faturamızın sağlığı için uçaklar da mobil cihazlarımızı uçuş modunda kullanmaya özen gösterelim. 🙂
Haftaya keyifli bir yazıda kahvenize eşlik etmek dileğiyle…